Microsoft olarak, beş ana eğilimin teknolojinin geleceğine yön vereceğini görüyoruz. Bunlar “Büyük Veri” “Kurumsal Sosyal Ağlar”, “Mobil Çözümler”, “Güvenlik” ve bu kavramların hepsini bir bütün olarak kucaklayan “Bulut Bilişim.” Bu beş ana kavram bireylerin yaşam kalitesini artırırken, iş süreçlerinde verimliliği artırıyor, etkili kaynak yönetimine olanak sağlayarak, tasarruf oranlarını yükseliyor. Bu öngörüden yola çıkarak “önce mobil, önce bulut” vizyonumuz ile kurumlara ve bireylere daha fazlasını başarabilmeleri için onlara güç katmayı hedefliyoruz.
Çin dahil 141 ülkede, 5 kıtada 24 veri merkezi ile 1 milyardan fazla kullanıcıya ve 20 milyondan fazla şirkete hizmet veriyoruz. Fortune 500 listesindeki şirketlerin yüzde 80’i Office 365 ve Microsoft Azure’un da dahil olduğu Microsoft bulut çözümlerini kullanıyor. Her 2 dakikada 1 milyardan fazla kullanıcı Azure platformu üstünden bulut bilişimin avantajlarını yaşıyor.
Kullanıcılarımızın günlük yazılım ihtiyaçlarını ise bugün Office 365 ile buluta taşıyoruz. 1 milyardan fazla kişinin kullandığı Office 365 ile iletişim maliyetleri düşüyor, iş verimliliği artıyor. Office 365 ile bugün 88 pazarda, 32 dilde hizmet veriyoruz. Office 365, sadece Türkiye’de İsviçre nüfusuna eş değer aboneye sahip ve büyük kurumlardan, KOBİ’lere, tüketicilerden, öğrencilere kadar kullanıcı sayısı her geçen gün genişliyor.
Bulut vizyonumuzda BT’nin ihtiyaç duyabileceği tüm iş ve teknolojik altyapıları “buluttan“ sunabilmek var. Dolayısıyla sanal makina yaratmak gibi en temel ihtiyaçtan, büyük veri, tahmine dayalı analiz ya da nesnelerin interneti gibi daha ileri seviye ihtiyaçlara kadar 60’ın üzerinde servis, veri merkezlerimizden sunuluyor.
Bulut teknolojileri kullanıcılarına öncelikle maliyet avantajı sağlar. Bulut sayesinde kullanıcılar sunucu, soğutma, elektrik gibi maliyetlerden önemli ölçüde tasarruf edebilirler. İkinci avantaj kullandığın kadar öde avantajıdır. Kullanıcı ihtiyaçları artsa da azalsa da sadece kullandığı kadar öder. Diğer avantaj ise esneklik ve hızlı hayata geçirmeye ilişkindir. Kullanıcılar bir ön yatırım maliyet ve sürecine ihtiyaç duymadıklarından (donanım siparişi, kurulumu vs.) projelerini çok hızlı hayata geçirebilirler. Aynı esneklik proje büyürken de geçerlidir. Son olarak bulut kullanıcılarına belirli oranlarda kesintisizlik vaat eder. Örneğin Microsoft kullanıcılarına yüzde 99.95 erişim güvencesi sunar. Bu sayede kullanıcıların sundukları servisler aksama olmadan devam eder.
Microsoft bulutu bu temel avantajların yanında hibrit senaryoları destekler. Yani bir kısım çözümleri kurum içinde, bir kısım çözümleri bulutta konumlandırmak mümkündür. Ve bu kullanıcılara entegrasyon ve aynı arayüz deneyimi ile sağlanır. Bunun yanında Microsoft Bulutu üzerinde pek çok farklı iş ortağı çözümü sunarak, müşterilerin ihtiyaç duyduğu iş ve teknoloji çözüm çeşitliliğini sağlar.
Bulut bilişimin dezavantajlarından ziyade tercih edilmemesi için bir takım gerekçelerden bahsedebiliriz. Örneğin yasal birtakım zorunluluklar, verinin bulutta saklanmamasını isteyebilir.
Microsoft Avrupa Birliği Madde 29’da yer alan sıkı gizlilik gerekliliklerini karşılayan dünyadaki ilk ve tek bulut sağlayıcısı. Yine dünyanın ilk bulut güvenliği standardı olan ISO/IEC 27018’i kullanan dünyanın en büyük bulut sağlayıcısıdır. ISO 27018 standartlarına bağlı olarak verilerin kontrolü onların sahiplerinin elinde tutuluyor. Bu veriler için güçlü bir koruma hizmeti sunan Microsoft, verilerin reklam için kullanılmayacağı taahhüdünü de veriyor. Microsoft’un ATP (Advanced Threat Protection) özelliği Criptolocker ve Pishing saldırılarına karşı doğal bir koruma sağlıyor.
Advance Threat Analytics hizmeti kurum içindeki kullanıcıların davranışlarını analiz ediyor. Ayrıca her ay 1 milyar Windows cihazı güvenlik, yama ve uyumluluk gibi sebeplerden dolayı güncelleme alıyor. Microsoft dünyanın en büyük antivirüs ve antimalware servisine sahip.
Büyük Veri’nin kurumlara sağlayacağı en büyük ve net faydanın, çeşitli noktalardan toplanan verilerden kurumun iş yapış modelini değiştirmeye varacak derecede önemli bilgi elde edilmesi olasılığı olduğunu söyleyebiliriz. Firmalar, büyük veri ve sunduğu olanaklar sayesinde sosyal medya üzerinden gelen müşteri verisini geleneksel müşteri yönetim sistemleri ile birleştirebilir ve müşterileriyle daha tutarlı ve anlamlı iletişim kurabilir.
İşte tam da bu noktada, Microsoft olarak kurumların gücüne güç katmak için onlara bu veriyi alacakları, toplayacakları ve işleyecekleri donanımı ve en ileri teknolojileri sunuyoruz. Büyük verinin kolaylıkla işlenebileceği ve analiz sonuçlarının son kullanıcıya direkt iletilebileceği bir altyapının çok önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Türkiye bulut teknolojisine oldukça aşina. Kullanım yaygınlığının farklı parametrelere göre değiştiğini gözlemliyoruz. Örneğin Microsoft bulut çözümlerinin (Azure, Office365 ve CRM Online) kullanımında küçük işletmeler ve yeni girişimlerde (startup), yukarda bahsettiğimiz maliyet avantajları, esneklik gibi sebeplerle çok daha yaygın kullanımı görüyoruz. Daha büyük kurumlarda yine Microsoft Bulut Çözümlerinin sağladığı güvenlik, kurumsal hizmet ve mega ölçeklenebilirlik (yani uygulamanın çok hızlı büyümesi) için tercih edilerek yaygınlaşıyor. Bulut konusunda giriş senaryoları dediğimiz senaryoların pek çok müşterimiz tarafından kucaklandığını görüyoruz. Örneğin yedekleme, felaket kurtarma merkezleri, yazılım geliştirme ve test ihtiyaçlarının bulluttan sağlanması gibi hibrit senaryolar (yani hem kurum içi hem de bulutu beraber kullanan senaryolar). Yine çok tercih edilen kullanım senaryolarında web siteleri ve mobile uygulama yazılımları oluşturuyor.
Microsoft olarak KOBİ’lerin teknolojiyi kullanarak verimliliklerini artırmalarına önceliklerimiz arasında görüyoruz. KOBİ’ler, Microsoft bulut platformumuz Azure ile hiçbir fiziksel altyapı harcaması veya kurulum yapmadan yeni servisleri hayata geçirebilir. CRM Online, Azure ve Office 365 bulut çözümleri işletmelere maliyet avantajı kazandırıyor. Office 365, sunduğu kurumsal seviye e-posta hizmetini KOBİ’lere de sunarak KOBİ’lere teknolojide fırsat eşitliği sağlıyor.
Küçük değişikliklerin büyük sonuçları tetiklediği, sınırların kalktığı, bu yeni dünya düzeninde Bulut Bilişim bizim için önlenemez bir rüzgar. Sunduğu faydaları dikkate alan birçok BT ve işletme yöneticisi artık buluta geçip geçmemeyi değil “nasıl” ve “ne zaman” geçeceği sorularına cevap arıyor.