ALEV AKKOYUNLU, STRATUS BİLİŞİM SİSTEMLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
Stratus Bilişim Sistemleri, pek çok platform için ölçeklenebilir çok katmanlı güvenlik çözümlerinin distribütörü olarak hizmet veren bir teknoloji firması. Bu çerçevede dünyanın önde gelen iş sürekliliği ve felaket kurtarma yazılımı olan Double-Take’i Türkiye’de kullanıcılara sunuyoruz. Hizmetlerini bulut bilişim uygulamalarıyla bütünleştirmiş durumda olan Double-Take’le verilerin güvenle ve sıkıntısız şekilde bulut ortamına aktarılmasında önemli bir görev üstleniyoruz. Ve bu konuda dünyanın en büyük kuruluşlarıyla birlikte çalışıyoruz. Double-Take, donanımdan bağımsız olarak her hangi bir platformda bulunan verilerin Windows Azure üzerine replikasyonunu gerçekleştirerek, iş sürekliliği ve erişebilirlik hizmeti sunuyor.
Double-Take’in dünyada ve Türkiye’de kullanılan en güncel sürümü olan Double-Take 7.1 ise, güçlü felaket kurtarma yetenekleriyle yüksek erişilebilirlik için geliştirilmiş performans sağlıyor. Windows ve Linux sunucu ortamlarına sahip firmalar, Double-Take 7.1’in artırılmış ilk eşitleme hızı sayesinde daha güçlü taşıma ve korumaya sahip oluyor. Double-Take 7.1, ayrıca yüzde 50’ye varan hissedilir derecede hızlı yük devretme zamanı sağlıyor.
TÜM FIRMALARA HITAP EDIYOR
Double-Take 7.1, ister veri korumaya yeni başlamış olsun, isterse en karmaşık kritik veri koruma sistemlerine sahip olsun, daha fazla firmanın veri koruma çözümlerinden faydalanabilmesini sağlıyor. Double-Take 7.1, veri koruması çözümleriyle ilk kez çalışacak firmaların önündeki engelleri de kaldırarak, iş sürekliliği planının neresinde olursa olsun tüm firmalara hitap ediyor.
Bulut uygulamaları öncelikle verilerinize her yerden ve pek çok farklı şekilde kolayca erişmenizi sağlar. Fiziksel bir veri depolama merkezine ihtiyacınız minimuma iner. Sadece kullandığınız kaynağın parasını ödeyebilirsiniz. Bu şekilde sadece gerektiğinde ödeme yaparak önemli bir maliyet avantajı sağlayabilirsiniz. Öte yandan IT ekibine daha az yük getirerek, daha verimli bir şekilde kullanılması sağlanır. Yine önemli bir nokta da, bulutun çok ölçeklenebilir bir yapıya sahip olmasıdır.
Firmaların zaman içinde bulut konusuna giderek daha çok ilgi gösterdiğini ve bu konudaki farkındalığın hayli yükseldiğini söyleyebiliriz. Elbette, bunda hem ulusal hem de uluslararası pek çok kuruluşun bulut hizmeti vermeye başlaması ve bu konudaki hizmetlerini çeşitlendirmesinin çok önemli katkısı var.
Aslında bulut uygulamaları artık bireye inmiş durumda. Büyük telekomünikasyon firmaları, mobil cihaz üreticileri ya da internet servis sağlayıcıları, veri ya da fotoğraflarınızı depolayabileceğiniz bulut uygulamalarını devreye sokmuş durumda. Kullanım alanı da giderek genişliyor.
Kurumsal tarafta ise Türkiye’de bulut uygulamaları kullanımına baktığımızda, şirketlerin yoğunlukla ofis uygulamaları, e-posta sunucusu, CRM, ERP ve yedekleme uygulamalarını buluta taşıdıklarını görüyoruz. Bu alanlarda pek çok başarılı bulut sağlayıcısının olması da bu alanların çok ilgi görmesine sebep oluyor. Buluttan yararlanan şirketlerin çoğunluğu, özellikle maliyet avantajı ve çeviklik sağlamak isteyen, teknoloji kullanımını seven KOBİ’ler. Bu şirketler bulut uygulamaları sayesinde büyümelerini de hızlandırmayı hedefliyorlar.
Firmalar belirli süreçlerini buluta geçirmeden önce pek çok şeye çok dikkat etmelidir. Başka ortama taşınan verilerinizin güvenliğinin nasıl sağlanacağı çok önemlidir. Dikkat edilecek bir diğer önemli konu da, bulut altyapısının ihtiyacınız olan her durumda hazır halde olmasıdır. Bir iş sürecinizi buluta taşıdığınızda bunun her zaman kolayca erişilebildiğinden emin olmanız gerekir. Bunun yanında iş uygulamalarının sürekli çalışmasına ek olarak bu uygulamaların yeterli bir performansla da çalışması gerekir. Bu nedenle bulut sağlayıcının sunduğu performans kriterleri de göz önüne alınmalıdır.
Bulut bilişim, aslına bakarsanız daha çok küçük ve orta ölçekli firmalar için daha elverişli bir platform diyebiliriz. Özellikle büyüme süreçlerinde yeni yatırımlar yapmak yerine ölçeklenebilir maliyetlerle bulut bilişimi kullanmak, daha mantıklı bir çözüm haline geliyor (public cloud).
Ülkemizi baz alarak baktığımızda, özellikle grup şirketler ya da holdingler gibi çok büyük verileri olanlar zaten kendilerine yönelik veri merkezi yatırımları yapıyor. Bu noktada tüm şirketlerin alt yapısı tek bir veri merkezi (datacenter) içerisinde konumlandırılıyor ve genelde bu yapılar herkese açık olmayan özel bulut platformları olarak şekilleniyor (private cloud).
HER IKI GRUP AÇISINDAN DA ASLINDA TEMEL AMAÇ, VERIMLILIĞI VE GÜVENLIĞI SAĞLAMAK.
Türkiye’de bulut hizmeti veren şirketlerin pek çoğunun dünya standartlarında sertifikasyonlara sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu sertifikasyonların zaten niteliği teknik yeterlilik ve spesifikasyonları içeriyor. Ülkemizde daha çok gözlemlediğimiz ihtiyaç, bulut dostu regülasyonların sağlanmasıdır. Özellikle birçok kurum bulut tabanlı hizmetlerden regülasyon kısıtlamaları nedeniyle faydalanamıyor. Yakın gelecekte bununla ilgili reformların ülkemizde sağlanacağını tahmin ediyoruz.
Bulut bilişimin dinamikleri hızla oluşuyor. Bu konuda pek çok hizmet sağlayıcı ortaya çıkmaya başladı. Kullanıcıların özellikle bulut sistemlerinde güvenlik konularıyla ilgili endişe ve kaygılarına karşın yakın gelecekte bulut sistemlerinin gelişim hızının yüksek ivmede olacağını tahmin ediyoruz. Özellikle KOBİ’ler için bulut bilişim, operasyonel maliyetleri minimize ederek, kolay yönetilebilir teknoloji alt yapısı sunarak kurumların kendi faaliyet alanına odaklanmasını destek sağlayacak.
Biz ise Stratus Bilişim Sistemleri ve Double-Take olarak, çözümlerimizi bulut bilişimin hizmetine sunmaya devam edeceğiz. Windows Azure ya da Turkcell Superonline gibi bulut bilişim tarafında faaliyet gösteren pek çok öncü firma ile iş ortaklığı yaptık. Bu ve buna benzer çalışmaları önümüzdeki dönemde yapmaya devam edeceğiz.