CAN DOĞU, QLIKVIEW TÜRKİYE YÖNETİCİ ORTAĞI
LIK (NASDAQ:QLIK) firmasının 100’ün üzerinde ülkede QlikView ve Qlik Sense ürünleri ile 35.000’in üzerinde firmaya sağladığı çözümleri Türkiye pazarına ulaştırmak için hem sektördeki gelişmeleri olabildiğince yakından takip ediyor hem de Türkiye’nin kendi iç dinamikleri ve iş yapma şekillerine göre uyarlayarak kurumlara karar alma süreçlerinde destek olmak için yoğun bir gayret gösteriyoruz. Qlik Türkiye operasyonunda iş zekası konusunda daha önce farklı yazılım ve sektörlerde tecrübe kazanmış 35’in üzerindeki çalışma arkadaşımızla birlikte 2009 yılından itibaren 40’ın üzerinde iş ve çözüm ortağımızla birlikte yaklaşık 7 yıllık süre zarfında 300’un üzerinde kuruma çözümlerimizi ulaştırmış durumdayız. Özellikle farklı sektör ve iş kollarında tecrübeye sahip iş ortaklarımız teknoloji ile iş ihtiyaçlarının ortak bir noktada buluşmasında bizlere büyük katkı sağlamaktadır.
QlikView Türkiye olarak sunmuş olduğumuz çözümler, ana firma Qlik’in ürünleri çerçevesine oturmuş durumda. Özellikle iş keşfi ve analitiği konusunda dünya genelinde pazar lideri olan Qlik’in sunmuş olduğu platform sayesinde karar destek sistemleri resminde anlık sorgulama ve raporlama, üst düzey yönetim kokpitleri, kurumsal performans yönetimi, OLAP analizleri, sosyal medya analizleri, harita analizleri ve analitik uygulamalar gibi başlıklar genel olarak müşterilerimizde hayata geçirdiğimiz konular arasında sayılabilir. Geliştirdiğimiz uygulamalar satış, pazarlama, satın alma, finans, müşteri ilişkileri yönetimi, insan kaynakları gibi farklı iş birimlerinde sektör gözetmeksizin, telekomdan bankacılığa, kamudan üretime, ilaç firmalarından perakendeye kadar çok farklı sektörlerde kullanılmaktadır.
Globalleşen dünya şartlarında dünyanın herhangi bir noktasında meydana gelen olumlu veya olumsuz bir gelişmeyi artık çok daha yakından hissettiğimiz bir dönem içerisindeyiz. Bu yeni şartlara çok daha çevik bir şekilde tepki vermek ve yeni şartlar altındaki bu gelişmeye adapte olarak ya yeni stratejiler geliştirmek ya da var olan stratejilerimizi gözden geçirerek oluşan şartalara adapte etmek zorunda kalıyoruz. Bu da kurumlardaki karar vericilerin ve çalışanların olabildiğince hızlı bir şekilde gelişen yeni durumlar hakkında veriye ve bilgiye dayalı kararlar almasını zorunlu kılmaktadır. Buna ek olarak kurum çalışanlarının bilgisayar bilgisinden bağımsız olarak karar destek sistemlerini olabildiğince kolay bir şekilde kullanabilmeleri ve projeleri çevik yöntemlerle çok daha kısa sürelerde hayata geçirmeye çalışmaları gerekmektedir. Artık iş zekası platformlarının, daha önce aldığımız raporlardaki adetlerin, tutarların, sayıların değişimini takip ettiğimiz bir yaklaşımdan çıkarak kurum içerisinde ve dışarısında bulunan bütün verileri bütünleşik çapraz analize imkan veren ortamlar üzerinden yeni bilgieri keşfedebileceği, büyük veri kümesi üzerinde istediği soruları sorup cevaplarını alabileceği bir yaklaşıma izin vermesi gerekmektedir.
Son birkaç yılda olduğu gibi global bağımsız araştırmaları incelediğimizde kurumların öncelikli teknoloji tabanlı yatırım planlarında yine ilk sıralarda iş zekası ve analitik uygulamalarının olduğunu görüyoruz. Ek olarak konunun sadece raporlama değil vatandaştan, kamu çalışanına, özel sektör yöneticisinden saha ve üretimde görev alan her kademedeki çalışanın kullanmakta olduğu ya-zılımlarla entegre olarak çalışabileceği bir analitik uygulamalara ihtiyacın artığı bir dönem içinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu nedenle pazarı sadece bir raporlama ve analitik kullanımın olduğu iş zekası sektörü olarak değil kullanılan ERP,CRM , IK, satış verimlilik, üretim, muhasebe, stok yönetimi ve özel iç yazılımlarının içerisine entegre edilecek bu uygulamalarla etkileşimli bir şekilde çalışabilecek, operasyonla iç içe geçmiş analitik boyutu da olan bir kapsamda değerlendirmemiz gerekiyor.
Mobil cihazların günlük hayatımızın en önemli parçalarından biri olmasıyla birlikte kurumların tüm uygulamalarda olduğu gibi iş zekası platformlarını da bu değişimin sürecine dahil etmesi gerektiğinin kaçınılmaz olduğunu görmekteyiz. Değişimin ilk günlerinde var olan geleneksel yöntemlerle hazırlanmış raporları cep telefonu ve tabletlere belirli formatlarda ileterek bu ihtiyacı karşılayabileceğimizi düşünürken şu an geldiğimiz noktada veri transformasyonu dahil tüm iş zekası ihtiyaçlarının mobil cihazlar üzerinden gerçekleştirilmesi ihtiyacının artığını görüyoruz. Qlik ürünleri ile bu gelişmeler göz ardı edilmeden hatta belki de sektörümüzde rakiplerimizin birçoğunda bile şu an hali hazırda olmayacak bir yaklaşımla kullanıcıların veri modelleme katmanından başlayarak analizlerini sadece bir kaç “Qlik” ile gerçekleştirdiği nihai ekranlara kadar bütün süreci uçtan uca cihaz, tarayıcı ve ekran boyutu bağımsız, ekran boyutuna duyarlı (responsive design) olarak kullanabileceği Qlik Sense Visual Analytics Platform’uyla pazarda önemli bir boşluğu doldurduğumuzu görüyoruz.Ayrıca Qlik Sense platformunun sağladığı teknolojik avantajlar sayesinde herhangi bir cihaz üzerinde geliştirilen uygulamaların diğer bütün cihazlarda hiç bir ek tasarıma ve geliştirmeye ihtiyaç duyulmadan kullanılabilir olması proje süre ve maliyetlerini çok daha aşağıya çektiğini görebilmekteyiz.
Sosyal medya da aynı mobil teknolojiler gibi günlük hayatımızın bir parçası olması nedeniyle kurumların sosyal medya uygulamaları üzerinde üretilen verileri de hem kendi firması özelinde hem de mümkün olduğu kadar kurum içi uygulamalardan gelen verilerle ilşkilendirilerek analiz edilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu noktada müşterilerimize ilgili uygulamanın hazır API’ larını kullanarak uygulamanın sağladığı ve izin veridği ölçüde bütün veri setini analiz edebileceği ortamlar sağlamaktayız. Özellikle direkt vatandaşa çözüm sunan birçok müşterimiz sosyal medya ortamında kurumu, ürünleri ve sağladığı çözümlerle ilgili yorumları, şikayetleri, önerileri yakından takip etme fırsatı bulurken bir yandan rakiplerinin durumunu da takip ederek gelişmelere uygun aksiyonlar alabilecekleri ortamlara Qlik platformuyla ulaşabilmekte.
Veri keşfi ve analitiğinin ön plana çıktığı bu uygulamaların büyük iş zekası şemsiyesinde en öncelikli konu olacağını söyleyebiliriz. Bu yaklaşımı yakalamak isteyen kurumların statik ve geleneksel yaklaşımlar yerine interaktif ve analitik uygulamalara, veri görselleme kapasitesine, fonsiyonalite zenginliğine, performans, esneklik, üst düzey yönetici kokpitleri, veri keşfi, self-servis veri görselleşeme, kullanım kolaylığı, paylaşımcı ve ortak karar almayı sağlayacak platformları tercihlerinde ön planda tutmalarını önerebiliriz. Ek olarak kurumlar bu tarz uygulamara yatırım yapmadan önce kendi ihtiyaçlarına bağlı olarak kurum içerisinde kullanılmakta olan farklı uygulamalara ait veri kaynaklarına bağlanarak kendi ortamlarında birkaç günlük çalışma ile bir prototip oluşturmayı ürün ve hizmet almayı istedikleri tedarikçilerden talep edebilirler. Bu sayede hem ürünlerin sahip oldukları yetenekleri kendi iş ihtiyaçları ile uygunluğunu test edebilme hem de olası proje risklerini ortadan kaldırma fırsatı yakalayabilirler.