İşiniz risk altında mı?

Aruba Networks tarafından hazırlanan yeni mobil güvenliği riskine dair raporu #GenMobile, işletmelerin “mobil işgücünün” yüksek riskli, yüksek büyüme zihniyeti karşısında hazırlıksız olduğunu ve bunun sonucunda iş dünyasında güvenlik uygulamaları arasında alarm verici farklar olduğunu ortaya koymakta. Yaş, cinsiyet, gelir düzeyi, endüstri ve coğrafi bölge arasında açığa çıkan bu uçurum, kurumsal verilerin güvenliği üzerinde doğrudan etkiye sahip.

#GenMobile: İşiniz risk altında mı?” başlıklı güvenlik tehdidi çalışması, Türkiye dahil 23 ülkede 11,500 çalışan üzerinde uygulandı ve çalışanların tutumlarının güvenlik bilinci olmayan daha paylaşımcı bir iş yerine doğru kaymaya başladığını gösterdi. Aruba, işletmeler için hem iyi hem de kötü olan işyerine riske yatkın davranışlar için #GenMobile’ın yolu nasıl açtığını vurgulayan üç kilit trend olduğuna inanmakta.

  • Paylaşım norm haline gelmiştir: On kişiden altısı iş için kullandıkları cihazları ve şahsi cihazlarını düzenli olarak paylaşmakta. Çalışanların neredeyse beşte biri cihazlarında şifre kullanmamakta, yüzde 11’i ise daha kolay paylaşımda bulunabilmek için güvenlik tedbiri uygulamadığını belirtmekte.
  • Güvenlik bilinci olmayan tutumlar artmaktadır: Türkiye’de çalışanların yarıdan fazlası (yüzde 55) mobil cihazın kötüye kullanılması sonucunda veri kaybı yaşadığını itiraf etmekte. Bunun en önemli nedeni, çalışanların yüzde 68’inin “bilmediğini” veya “şu ana kadar herhangi bir kayıp yaşamadığını” bildirmesi. #GenMobile yeni cihaz alma kararını verirken; güvenlik, marka ve işletim sisteminden sonra beşinci sırada gelmekte. On kişiden neredeyse dokuzu (yüzde 82) bilgi işlem departmanlarının kendilerini koruyacağını varsaymaktadır ancak bu kişilerin neredeyse yarıdan fazlası (yüzde 55) mobil cihazın kötüye kullanılması sonucunda veri kaybı yaşamış.
  • Kendi kendine yetki vermek başarı getiriyor: Günümüzde Türkiye’deki çalışanların yarısından fazlası (yüzde 55) bir şeyleri yapabilmek için patronlarına riayet etmediklerini, diğer yarısı ise (yüzde 51) mobil teknolojilerin kendilerini daha verimli hale getirdiğini ve işe daha fazla angaje olmalarını sağladığını, dörtte üçü ise (yüzde 80) bilgi işlemi kendilerinin yaptığını ifade etmiş.

Ancak, rapora göre yüksek riskli kültür işletmelere girdiği için mobil cihazların ve verilerin kullanımına gelince sektörler, bireyler ve şirketler arasında alarm verecek düzeyde bir fark oluşmuş:

Sektörler arasındaki Fark

  • Finans, verileri sızdırıyor: İster inanın ister inanmayın, finans kuruluşlarından ankete yanıt verenlerin yüzde 39’u mobil cihazın kötüye kullanılması sonucunda şirket verilerini kaybettiğini itiraf etmiştir; bu oran ise anket uygulanan tüm sektörlerin ortalamasından yüzde 25 daha yüksektir. Kamu sektörünün (eğitim hariç) kayıp ya da çalınan verileri bildirme olasılığı en düşük düzeydedir.
  • Yüksek teknoloji yüksek riskte: Yüksek teknoloji alanında çalışanların bilgi işlem departmanı tarafından istendiği zaman cihazlarının şifresini sorgulamadan verme olasılığı, konaklama veya eğitim alanında çalışanlara kıyasla neredeyse iki kat daha yüksek (yüzde 46).
  • Öğretmenlerin güvenlik eğitimine ihtiyacı var: Çalışma sonuçlarına göre, eğitimcilerin yüksek teknoloji alanlarında çalışanlara kıyasla şifrelerini kağıt üzerine kaydetme olasılıkları yüzde 28 daha yüksek. Eğitimciler aynı zamanda şahsi cep telefonlarını şifreyle koruyup korumadıkları sorulduğu zaman diğer tüm sektöre kıyasla en düşük puanı almış.

Riski Bireylerin Belirlenmesi

  • Erkekler veri hırsızlığına daha fazla yatkın: Erkeklerin akıllı telefonlarının kötüye kullanılması sonucunda kişisel veya müşteri bilgilerini kaybetme olasılığı yüzde 20 daha yüksek ve kimlik hırsızlığı mağduru olma konusunda kadınlara göre yüzde 40 daha fazla ihtimale sahip.
  • Genç çalışanlar şirket güvenliğini mahvetmektedir: Ankete yanıt veren 55 yaş üstü kişilerin, genç çalışanlara kıyasla kimlik hırsızlığını veya kişisel verilerini/müşteri verilerini kaybetme ihtimali yarı yarıya daha düşük. Veri ve kimlik hırsızlığı konusunda en üst düzeyde eğilimi olan yaş aralığı 25-34.
  • Yüksek maaş daha fazla güvenlik riskiyle bağlantılıdır: 60000 dolardan daha fazla kazanan çalışanların, 18000 dolardan daha az kazanan çalışanlara kıyasla şirketin finansal verilerini kaybetme ihtimali iki kat daha yüksek ve mobil cihazın kötüye kullanılması veya çalınması sonucunda kişisel verileri kaybetme ihtimalleri yüzde 20 daha yüksek. İronik bir şekilde, para teklif edildiğinde 75000 dolardan daha fazla kazanan çalışanların, 18000 dolardan daha az kazanan anket katılımcılarına kıyasla cihaz şifresini verme olasılığı üç kat daha yüksek.

Küresel Risk Trendlerinin Haritasını Çıkarma

  • Yüksek risk, yüksek büyüme: Çin’in, Tayland’ın ve Birleşil Arap Emirliklerinin (BAM) gelişen ve büyüyen pazarlarının dünya genelinde daha riskli davranışlar sergilediği tespit edilmiştir, bunun sonucunda daha fazla risk almanın güvenlik riskiyle bağlantılı olduğu kadar büyüme ve fırsatların artmasıyla da alakalı olduğu söylenebilir.
  • Batı dünyası oyunu güvenli oynuyor: Bu bağlantıyı desteklemek için, riske en düşük yatkınlığa sahip ülkeler ABD, Birleşik Krallık ve İsveç olmak üzere batı pazarları.

İşletmelerin uyum yeteneği yok

Çalışmaya göre, Türkiye’deki işletmeler gelecek için hazır olmayabilir çünkü işletmelerin üçte birinden fazlası (yüzde 40) herhangi bir temel mobil güvenlik politikası uygulamamakta. Çalışanların neredeyse beşte biri (yüzde 18) cihazlarında şifreli koruma uygulamamakta, dolayısıyla çalışanların temel güvenlik uygulamalarını yerine getirmediği söylenebilir.

Aruba, işletmeler güvenliğini stratejik bir şekilde ölçer ve akıllıca yönetirse, #GenMobile çalışanlarının getirdiği daha esnek ve açık çalışma ve bilgi paylaşımı yöntemlerinin yeni işletme inovasyonunu tetikleyeceğini savunmakta.

 

 

Leave a Reply