Saniyede 8 dolar basan makine üretmek için gereken kılavuz

Oturduğunuz yerden size her saniye onlarca lira kazandıran bir işiniz olsun ister miydiniz? Diyelim, saniyede ortalama 8 dolar. 7 gün, 24 saat, her saniye 8 dolar kazanıyorsunuz. Geliriniz yılda milyar doları geçiyor. Ne güzel.
Şimdi lütfen şu siteye girip Zappos’un ABD’nin her yerinden aldığı siparişleri gerçek zamanlı olarak gösteren şu haritayı bir-iki dakika izleyin ve yukarıda bahsettiğim hayalin gerçeğe döndüğünü görün. Ne hissediyorsunuz?
http://map.apps.zappos.com/
Bu bir sonuç. İşe yarayan bir sistemi iyi kurmuş bir adamın ulaştığı sonuç.
Bu sonuçtan hızla geriye sarıp, başa gidelim.
Bir sistem kurmak gerekiyor. Olması gerektiği gibi işlemeyen bir süreci düzeltme hedefiyle yola çıkıyoruz… Bir şeyi değişik yapacağız ki, mevcut sistemlerden öne geçeceğiz. Neyin değişik yapılması gerektiğini bulduk. Bunu değiştirmek için gereken aracı üretmek için yola çıktık. İlk ürünü ürettik, sahada denedik, durumu ölçtük. Ürünümüzü daha fazla kişiye ulaştırmak için denemeler yaptık, bize uyan yöntemleri tutup, uymayanlardan kurtulduk. Yaptığımız hatalara rağmen işler yolunda gidiyor, büyüyoruz.
Daha fazla fatura kesmemiz gerektiğinde bir muhasebeci, müşterilerl ve daha fazla muhatap olmamız gerektiğinde onlarla ilgilenen bir ekip üyesi, daha fazla ürün gerektiğinde üretim ekibine yeni ekip üyeleri, verimliliğimizi artırmak ve maliyetimizi düşürmek için bazı dışkaynak çözümler, bize hukuk sorunlarında destek olacak bir avukat, yeni pazarlar bulmamıza yardımcı olacak bir danışman, liste uzuyor, büyümeye devam ediyoruz.
Aslında bir sistem kurduk ve sürekli yeni parçalar ekliyoruz. Gerektiği zaman, gerektiği yere, gerektiği kadar eklenen parçalar.
Bu iş hazır bir makinenin parçalarını biraraya getirmek olsaydı, makineyi üreten şirketten alacağımız parçalardan ve onların hazırladığı kullanım klavuzundan faydalanırdık. Ama her şirket, deneyimlerle üretilen, bazılarının başarılı, bazılarının başarısız olduğu, özgün birer makine. Dolayısıyla başkalarının makinelerinin klavuzu, ancak onlar yazarsa var. Ve o klavuz bizim makinemizi üretmemizde işe yaramayabilir, çünkü bizim parçalarımız farklı olacak.
Ayrıca her coğrafyada, her sektörde, her şirkete uyacak bir klavuz olsaydı, zaten yeni bir makine üretmek çok kolay olurdu, bu yüzden başarılı makine üretmenin değeri de düşerdi. O yüzden, önemli olan bizim makinemizi nefesimiz tükenmeden çalışır hale getirip büyütmek. Reid Hoffman’ın harika sözü: “Girişimcilik bir tepeden kendini bırakıp, aşağı düşene kadar uçak inşa etme sanatıdır.”
Zappos kurucusu Tony Hsieh’in kitabını okumuştum. Saniyede ortalama 8 dolar kazanan sistemi kurmayı başarmış birine, ya da Zappos’un sipariş haritasına özeniyorsanız, kitabını sondan başa okuyun. Çünkü baştan sona okuyunca hikaye gibi gelebiliyor. Oysa o hikaye kitabı değil, milyar dolarlık makinenin kurulum klavuzu.

Leave a Reply